4 Mayıs 2014 Pazar

Hoffman’ın Yeni Sesi


   Bir köşe başından geldi Ölüm.
   Okunmamış, yarısı okunmuş, okunmuş ve kabul edilmiş senaryoların arasından çıkıp geldi Ölüm.
   Bir bedenin içerisinde sıfırdan yaratılmış insanlarla, o insanların birbiri ile çekişmesiyle, hiç kimse’den dünyanın tanıdığı biri’ne dönüşen Hoffman’ı almaya geldi Ölüm.
   Can yakarak geldi. Ölüm belirsiz bir saatte, kolda takılı kalan bir şırınganın içerisinden akan yüksek dozda uyuşturucuya sarınarak gelip buldu Philip Seymour Hoffman’ı.
   Bir değil, birçok kişiliğe bürünüp bambaşka sularda yüzdü Hoffman. Ölüm belki de en çok buna sinirlendi ve yüksek dozda uyuşturucuyu değil de kıskançlığı sebep gösterdi de çekip aldı onu. Tuttu kolundan götürdü bilinmeyen yerlere.
 Soluğun kesildiği yerden kendini gösterdi Ölüm, tedavilerle bırakılan bir bağımlılığın tezahürü ile çıkageldi. Ansızın geldi.
   Burada kalmamalısın artık, diyerek çekip aldı Hoffman’ı, Burada kendini tamamladın.
   Oysa altında imzası kurumamış sözleşmeleri, ete kemiğe büründüreceği insanları vardı ruhunda çağırılmayı bekleyen. Kılığına girip yeniden hayata döndüreceği Capote’leri vardı, zamanın bir yerinde. Kıyısından döneceği Oscar’ları, dudağından çıktıktan sonra peşinden bakakalacağı daha çok sözleri vardı.
   Ölüm izin vermedi.
   Ruhundan sürükleyerek götürdü onu Ölüm.
 Soluğunu kesti. Yaşamı boyunca hayat verdiği bütün karakterlere, Hoffman’ın parçalara ayırdığı ruhunu dağıtarak aldı gitti onu.
    Ölüm.
   Hoffman, geriye filmlerini bırakarak gitti. Belki bazı fotoğraflarını… Bir de acı bir gecenin ardından koluna asılı kalan şahidi şırıngayı. Aşırı dozların söküp aldığı ilmekler gibi sessizliğe dönüştürdü onu Ölüm. Ardında filmlere ve bambaşka insanlara dağılmış sesini bırakarak sessizleştirdi onu.
 Hoffman’ın sesini kısmaya çalışıp başaramadı Ölüm. Sessizliğine yeni çığlıklar, kahkahalar, iniltiler, ağlamalar yükleyip yeni bir ses yarattı.
   Görüntüleri kaldı Hoffman’ın. Ve elbette yeni sesi…
   İyi ki de kaldı.
 Yeniden yeniden seyredilen birbirine yalnızca gözleri benzeyen erkekler bıraktı geriye.
   Bir de hiç susmayan sessizliğini bıraktı.
  Şimdi kim Ölüm’ün kazandığını iddia edebilir geriye kalan bunca anıya rağmen?
   Ama yine de, bir köşe başından geldi Ölüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder